Yargıtay: “Zorla istifa ettirilen işçiye ihbar tazminatı ödenir”
İşçiye zorla istifa dilekçesi imzalatarak tazminat vermeyen işveren için Yargıtay'dan emsal karar çıktı.
Yüksek mahkeme baskı ve tehdit altında kişinin özgür iradesi olmadan istifa dilekçesi imzalattırılan işçiye ihbar tazminatı da verilmesine hükmetti.
Yargıtay; zorla, baskı ve tehdit ile özgür iradesi olmadan istifa dilekçesi imzalattırılan işçiye ihbar tazminatı da ödenmesi gerektiğine hükmetti.
Ustabaşı olarak çalıştığı iş yerinde, patron ve oğullarının baskısı sonucu istifa dilekçesi imzalattırılan işçi, ertesi gün soluğu Cumhuriyet Başsavcılığında aldı. Savcılıktaki ifadesinde baskı ve zorla istifa dilekçesi imzalattırıldığını anlatan işçi, mağdur edildiğini öne sürdü. Savcılık, takipsizlik kararı verdi. İşçi bu kez soluğu 4. İş Mahkemesinde aldı. İşveren ve oğullarının kendisine zorla, baskı ve tehdit ile özgür iradesi olmadan bir belge imzalattıklarını ileri süren işçi kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etti. Davalı işveren ise; davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, Savcılığa yapmış olduğu şikayetin takipsizlik ile sonuçlandığını belirterek, davanın reddini savundu. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının sözleşmesini kendisinin feshettiği, fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi. Her iki taraf da kararı temyiz etti.
YARGITAY KARARI BOZDU
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.
Kararda, "Somut olayda, her ne kadar Mahkemece davacının iş sözleşmesini istifa dilekçesi ile kendisinin feshettiği, ancak fesihte haklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak; davacı iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini ve dosyada bulunan 27/01/2014 tarihli istifa ve ibraname başlıklı yazıyı işveren ve oğullarının zorla, baskı ve tehdit ile özgür iradesi olmadan imzalattıklarını iddia etmiş ve hemen akabinde Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde ayrıntılı biçimde belirttiği hususları anlatmıştır. Hal böyle olunca, davacının söz konusu iddialarında samimi olduğu ve istifa dilekçesini kendi rızasıyla imzalayan birinin hemen ertesi gün suç duyurusunda bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dolayısıyla istifa dilekçesini kendi rızası olmadan imzaladığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğinin kabulü ile ihbar tazminatı isteminin de kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın yazılı sebepten bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir." ifadeleri yer aldı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.