1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Zulmün Üzerinden 22 Yıl Geçti: 28 Şubat Postmodern Darbesi
Zulmün Üzerinden 22 Yıl Geçti: 28 Şubat Postmodern Darbesi

Zulmün Üzerinden 22 Yıl Geçti: 28 Şubat Postmodern Darbesi

OMÜ “Üniversiteli Akil Gençlik Topluluğu” (ÜNİAK) tarafından düzenlenen “28 Şubat Postmodern Darbesi” konulu panel, AK Parti İstanbul Milletvekili ve Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Başkanı Ravza Kavakçı Kan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

A+A-

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren ÜNİAK Başkanı Resul Kazanbaş, Kavakçı’ya ve programın düzenlenmesinde katkı sunanlara teşekkür etti. Daha sonra kürsüye gelen Rektör Vekili Prof. Dr. Vedat Ceyhan, 28 Şubat’la dini ve millî değerlerin erozyona uğratıldığı o günlerin hatırlanması ve dersler çıkarılması gerektiğini ifade etti. Ceyhan ayrıca, programa katılamayan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’in mesajını katılımcılarla paylaştı. 

“28 Şubat’ın en sert şekilde uygulandığı kurumlardan biri de üniversitemizdir” 
Rektör Bilgiç mesajında şu ifadelere yer verdi: “Bin yıl süreceği iddia edilerek bugün öğrenci olarak bu salonda yer alan gençlerimizin çoğunun henüz dünyada olmadığı 1997 yılında uygulamaya konulan, ülkemiz tarihinin en karanlık günlerinin yaşandığı, irticayla mücadele adı altında gençlerimizin en temel haklarından olan okuma haklarının ellerinden alındığı, başörtülü olduğu bahanesiyle Üniversitelere alınmadığı, ikna odalarında sorgulandığı, yüzlerce kamu görevlisinin işinden atıldığı zulmün üzerinden 22 yıl geçti. 28 Şubat sürecinin bazı dönemlerinde en sert şekilde uygulandığı kurumlardan birisi de ne yazık ki üniversitemizdir. O günlerde yaklaşık 80 öğretim elemanı, ülkemizin bilim insanına ihtiyacı olmasına rağmen işinden atıldı. Başörtülü öğrencilerimiz derslere alınmadı, ibadet için camiye gitmek isteyenler kimlik kontrolü ve kamera kayıtları ile yıldırılmaya çalışıldı. Yaşananlardan ders çıkartmak ve unutmamak için o dönemde yaşananları yeni nesillerimize aktarmamızı çok önemsiyorum. 28 Şubat’ta emellerine ulaşamayan şer odakları, küresel güç olma yolunda hızla ilerleyen ülkemizin önünü kesmek için 15 Temmuz hain kalkışma planını sahneye koymuştur. Milletimizin canı pahasına demokrasiyi sahiplenmesi sonucu bir kez daha hüsrana uğramışlardır. Ancak bu şer odakları emellerinden vazgeçmeyecek, her fırsatta benzer oyunları sahneye koymak için fırsat kollayacaktır. Bu nedenle siz gençlerimizin çok bilinçli olması gerekmektedir. Şer odaklarının emellerine ulaşamaması için ülkemiz güçlü olmak zorundadır. Bunun yolu da hangi görevi ve vazifeyi yürütürsek yürütelim işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışmamız, ülkemizi ve milletimizi canımızdan çok sevmemizden, hak yolundan ayrılmamamızdan geçmektedir. Zalime, fırsat vermemeliyiz. Unutmayalım ki bu coğrafyada Türkiye Cumhuriyeti güçlü şekilde durduğu müddetçe huzur ortamı olacaktır. Bu nedenle siz gençlerimizin geçmişten çok iyi dersler çıkarmanız, zalimlere fırsat vermemeniz, aklınızı iyi kullanmanız gerekmektedir.” 

“İnsan Haklarına Balans Ayarı” isimli sinevizyon gösterimi yapıldı 
Rektör Vekili Prof. Dr. Vedat Ceyhan’ın konuşmasının ardından “İnsan Haklarına Balans Ayarı” isimli sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Daha sonra ise Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Tevfik Yılmaz Demir moderatörlüğünde “Cumhuriyet Tarihinin Kara Lekesi - 28 Şubat Postmodern Darbesi” isimli panele geçildi. 

“15 Temmuz da 28 Şubat’ın bir mahsulüdür” 
Panelde söz alan İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Yılmaz, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 28 Şubat darbesini iliklerine kadar hissetmiş, en büyük acıları yaşamıştır. 15 Temmuz’dan önce burada düzenlenen bir konferansta ‘tehlike kapıda’ demiştim. 15 Temmuz da 28 Şubat’ın bir mahsulüdür. 15 Temmuz da bize böyle bir mahsul bırakmasın. Rabbim o günleri bir daha yaşatmasın” diye konuştu. 

“Ailemde 4 neslin yaşadığı saçma sapan ayrımcılık artık ortadan kalkmıştır” 
Daha sonra söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili ve Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Başkanı Ravza Kavakçı Kan, 28 Şubat’ın yaşandığı dönemlerin özellikle başörtülü kadınlar için çok zor dönemler olduğunun altını çizdi. 

“28 Şubat bin yıl sürecek dediler, ama sürmedi” diyen Kavakçı Kan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun en canlı şahitlerinden biri olmayı rabbim bana lütfetti. Sadece benim ailemde 4 neslin yaşadığı saçma sapan ayrımcılık artık ortadan kalkmıştır. Bugünlerin gelmesinde büyük emeği olan, 28 Şubat’ın mücadelesini veren asil insanlara selam olsun. Ayrıca bu yasakların kalkmasında büyük payı olan rahmetli Necmettin Erbakan hocamızı da rahmetle anıyorum. Yine bu yasağın ve ayrımcılıkların kalkmasında büyük katkıları bulunan, dünya lideri, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da sizlere selamlarını iletmek istiyorum.” 

“28 Şubat, adı konmamış bir darbeydi” 
Kendisi için konunun anlatılması zor bir konu olduğunu belirten Kavakçı Kan, “Merve Kavakçı benim ablam. Ben bu olayı akademide de bahsedildiği gibi ‘Merve Kavakçı Olayı’ olarak anlatmak istiyorum. 28 Şubat, adı konmamış bir darbeydi. Ama asıl mesele, kendisine reva görülen olaydı. Çünkü orada insanlar, ailesinden birisini, yakın gördüğü bir arkadaşını gördü. Ona yapılan muameleyi gördü. Benim de hayatımda en zor günlerimden biri, TBMM’de yemin ettiğim gündü. Çok mutlu olmalıydım ama Merve Kavakçı’ya ‘had bildirildikten’ 16 sene sonra o koltukların olduğu yere ben girmiştim. Ne büyük şeref, ne büyük mutluluk. Başörtülü ilk yemin eden milletvekillerinden biriydim. Mutluydum ama aynı zamanda kırgındım, öfkeliydim. Bu nedenle çok zordu. Mesele başörtülü olduğu için zulüm gören insanlardı. Mesele askeriyeye eşini arabanın bagajında sokmak zorunda kalan beyefendilerdi. Ceberrut devlet anlayışı vardı. Hukukun olmadığı, devletin bana sahip çıkmadığını düşündüğüm bir ülkede büyüdüm ben. Devletin bana sahip çıkmak yerine beni ezmek için çalışan bir mekanizma ürettiği bir anlayışta büyüdüm. Ama şimdi baktığımızda millet hizmete layık, kendisine tepeden bakılmayan bir kesim oldu. Türkiye’de böyle bir değişim yaşandı” şeklinde konuştu. 
Panelin sonunda ise Rektör Vekili Prof. Dr. Vedat Ceyhan tarafından Dr. Merve Kavakçı Kan’a; Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı tarafından İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Yılmaz’a; Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Tevfik Yılmaz Demir tarafından da ÜNİAK Başkanı Resul Kazanbaş’a fidan sertifikaları takdim edildi. 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.