Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnaf ve sanatkarın prim gün sayısı altında ezildiğini kaydetti. Palandöken, “Esnaf ve sanatkarın yıpranma payı düşünülerek, ödemesi gereken prim gün sayısı 7 bin 200’e indirilmeli” dedi.

GÜN SAYISI İNDİRİLMELİ

Esnafın toplumda en çok çalışan kesim olmasına rağmen diğer sigortalılardan daha çok prim ödediğini kaydeden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bağ-Kur’lu esnaf ve sanatkarlar, tatil nedir bilmeden gece gündüz dükkanının başında duruyor. Hem en uzun prim gün sayısını ödüyor hem de emekli olduğunda en düşük maaşı alıyor. Esnaf ve sanatkarın yıpranma payı düşünülerek, ödemesi gereken prim gün sayısı 7 bin 200’e indirilmeli” diye konuştu.

EŞİT HAKLARA SAHİP DEĞİLLER

Palandöken açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Esnafımız emeklilikte maalesef diğer kesimlerle eşit haklara sahip değil. SSK’lı çalışanlar 7 bin 200 prim gün sayısı ile emekli olurken esnaf ve sanatkarımız 9 bin günü doldurmak zorunda. Arada 1800 prim günü, yani yaklaşık 5 yıllık fark var. Ancak esnaf ve sanatkarlar, SSK’lı çalışanların iki katından fazla mesai yapıyor. Sabah 5.00’ te dükkanı açıp gece 24.00’e kadar çalışan esnafımız var. Esnafın prim gün sayısının diğer kesimlerden fazla olması, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Anayasamızda ‘devlet esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirler alır’ denmesine rağmen, esnafımız uzun prim gün sayısı altında eziliyor.”

AYRIM SON BULMALI

İş kazası, hastalık ve yaşlılık hallerinde de SSK’lı ve Bağ-Kur’lu ayrımlarına son verilmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Prim borcu olan esnaf ve sanatkarlarımız muayene olsa bile ilaç alamıyor. Esnafımızın ve ailesinin mağdur olmaması için prim borcu olanların da sağlık hizmetlerinden tam olarak faydalanmasının önü açılmalı. Öte yandan ayaktan tedavilerde geçici iş göremezlik ödeneği alamayan esnafa tedavi süresindeki geçimi için ‘rapor ücreti’ hakkı verilmelidir. Ayrıca esnaf ve sanatkarın iş yerinde geçirdiği kazalar da iş kazası sayılmalıdır. Çünkü iş yerinin kendine ait olması, kaza yaşanmayacağı anlamına gelmez. İş kazası, hastalık ve yaşlılık hallerinde SSK’lı ve Bağ-kur’lu ayrımlarına son verilerek tüm kesimler için sosyal güvenlikte eşitlik sağlanmalı” şeklinde konuştu.