Rençber Akbaşlı: “Çiftçiler çaba göstermiyor”
Fındık Danışmanı Özer Akbaşlı, Türkiye’nin fındık tarımında diğer ülkelere göre kalite ve verim düşüklüğü yaşadığını belirterek, çiftçilerin emek ve çaba göstermeden fındık üretimi yaptığını söyledi.
Fındık Danışmanı Rençber Özer Akbaşlı, Türkiye’de gerçekleştirilen fındık tarımı hakkında açıklama yaptı. Türkiye’nin fındık tarımında dekar başına verim ve kalite düşüklüğü, diğer fındık üreten ülkeler ile kıyaslandığında çok düşük olduğunu kaydeden Akbaşlı, çiftçilerin anlayışlarının değiştirmesi gerektiğini kaydetti
ASIL SORUN ÇİFTÇİLERİN ANLAYIŞINDA
Fındık üreten diğer ülkelerden örnek veren Akbaşlı, “İtalya 72 bin hektar alanı ile yılda ortalama 125 bin ton üretim yapmakta ve dekar (dönüm) da üretim miktarı 173 kilogramdır.
Amerika Birleşik Devletleri 15 bin hektar alanı ile yılda ortalama 35 bin ton üretim yapmakta ve dekar (dönüm) da üretim miktarı 230 kilogramdır. İspanya 14 bin hektar alanı ile yılda ortalama 22 bin ton üretim yapmakta ve dekar (dönüm) da üretim miktarı 155 kilogramdır.
Türkiye 700 bin hektar alanı ile yılda ortalama 600 bin ton üretim yapmakta ve dekar (dönüm) da üretim miktarı 85 kilogramdır. Zaman zaman ülkemizdeki fındık ağaçlarının yaşlanması, aşırı gübreleme ile toprak özelliğinin yitirilmesi ve ağaç budanması hususunda yetersizlikler gündeme gelse de, asıl sorunun çiftçilerimizin anlayışında olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
YENİ BAHÇELERDE DE VERİM VE KALİTE ARTMADI
Yeni dikim yapılan yerlerde de verim ve kalitenin artmadığını ifade eden Akbaşlı: “2018 yılında 700 bin hektar alanda, 85 Kilogram olan bu yaşlanmış ve bakımsız arazilerimizdeki üretim miktarımız, 1933 yılında 60 bin hektarda 45 bin ton üretim ile 75 kilogramdı hektarda.
2003 yılında 600 bin hektarda 500 bin ton üretim ile 83 kilogramdı hektarda. Ülkemiz, yeni dikim yapmış olduğu yıllarda da hektar başına verim ve kaliteyi artıramamıştır. Kaldı ki, son 40 yılda, 300 bin hektar yeni fındık bahçeleri tesis ettik. Yaklaşık 15 ayrı fındık çeşidi bu alanlarda dikildi. Yeni dikilmiş bahçelerde dahi verimliliği ve kaliteyi artıramadık.
O zaman meselenin bahçelerin yeni dikilmesi, bahçelerin genç olması, farklı çeşitlerin denenmememsi ile bir ilgisinin olmadığı açıkça ortada. Meseleyi tam da burada tespit etmek gerekirse, mesele ve problem sosyolojik.
EMEK VE ÇABA YOK
İnsan emeği olmadan fındık üretiminin de olmayacağını sözlerine ekleyen Akbaşlı, “Ülkemizde maalesef hemen her şeyde olduğu gibi insan emeği olmadan ortaya çıkartmak çabasının insanlarımızda hâkim olmasıdır. Fındık tarımı da bunların başında gelmekte. Karadeniz coğrafyasında, fındık tarımı yapan 500 bin Karadenizlinin tamamına yakını, bir emek, bir çaba, bir değer, bir çalışma yapmadan fındık üretimi yapmaktadır. Fındık ne yapsın. Emeğin, çabanın, çalışmanın ve değerin gösterilmemesi karşısında yine de yılda 80 Kilogram ürün verebiliyor.
Halen ülkemizde sayıları az da olsa emek, çaba, çalışma ve değer vererek üretim yapan birkaç çiftçimiz dekardan ortalama 300 ila 550 Kilogram arasına ürün alarak dünya ortalamalarının çok çok üzerinde üretim yaptıklarını biliyoruz. Bu çiftçilerimiz, ülkemizdeki çeşitleri ve fidanları kullanmaktadırlar. Amerika, İtalya veya İspanya’dan fidan getirmediler.”
KÖLEOĞLU FINDIK ÇİFTLİĞİ ÖZVERİ İLE ÇALIŞIYOR
ŞG Köleoğlu Fındık Çiftliği’nde emek verildiğini kaydeden Akbaşlı açıklamalarına şöyle devam etti: “2015 yılında kurulan ve son üç yıldır büyük bir emek, çaba, çalışma, değer ve özveri ile işletilen ŞG Köleoğlu Fındık çiftliği (www.findikciftligi.com) modern tarım teknikleri ile dekarda 600 Kilogram üretim hedefleyen bir tarımsal fındık üretimim işletmesidir. Ayrıca bu işletmemiz, ülkemizde ilk kez ruhsatlı ve sertifikalı fındık fidan üretimi yapan da bir işletmedir. İsteğe bağlı olmakla birlikte yıllık 100 bin adet fidan üretim kapasitesine sahiptir. Fidan elbette önemlidir. Fakat her şey fidanın öneminde değildir. Asıl olan mesele çiftçiliğin ve çiftçinin kendisidir. Bu farkın ve görüşün bizzat yerinde görülmesi, hissedilmesi çok önemlidir. Meselenin sadece fidan dikmek, fidan seçmek olmadığının en belirgin örneğidir Köleoğlu Fındık Çiftliği. Tüm uygulamalar entegre yönetim sistemi ile yapılmaktadır. Yıllık su, gübre ve ilaç programlarından başlayan çalışmalar yabancı otla mücadele, budama, toprak ıslahı, meteorolojik veri takipleri, fidan yetiştirilmesi, alan temizliği, yaban hayatı koruma, sürdürülebilirlik, Görünebilirlik ve izlenebilirlik datalarının tutulması ve bunların kaydı ile sosyal sorumluluk projelerinin hayata geçirilmesi de çiftliğin olağan çalışmaları arasında yer almaktadır. Ayrıca, çalışanlarının sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılaması, birlikte kazanalım anlayışını temel alması da verimliliğini artıran en önemli yapısal uygulamalarıdır. Gelecek, bilginin ve yeniliklere açık olanların tarımsal üretimde de diğerlerine oranla daha açık ara ileride olacağının sinyalini bize vermektedir. Takip ettiğimiz gelişmiş ülkelerde yapılan modern tarımsal üretimlerin, bizde uygulanan geleneksel yöntemlerin çok çok önünde ve rakamsal farklılıkları da birim alanda iki üç kat ileridedir. Bizler bir an önce geleneksel uygulamalarımızı, modern yöntemler ile değiştirilmesinin yollarını ve formüllerini bulmalıyız. Aradaki makas maalesef her geçen yıl daha da açılacaktır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.